Hipertansiyon Nedir, Neden Olur, Nedenleri Nelerdir?

Hipertansiyon terimin tanımlamadan önce tansiyonun ne olduğunun bilinmesi gerekmektedir, tansiyon atardamarların içindeki kan basıncı değerine denir. Kalp kası kasıldığında atardamarlara kan pompalanır.

Yönetici Editör
19 Kasım 2022
Kategori: Sağlık
Hipertansiyon Nedir, Neden Olur, Nedenleri Nelerdir?
Hipertansiyon Nedir, Neden Olur, Nedenleri Nelerdir?

Hipertansiyon terimin tanımlamadan önce tansiyonun ne olduğunun bilinmesi gerekmektedir, tansiyon atardamarların içindeki kan basıncı değerine denir. Kalp kası kasıldığında atardamarlara kan pompalanır. Bu esnada ölçülen basınç sistolik (büyük) basınçtır. Kalp kası gevşediğinde ise kan damarda durulur; bu esnada ölçülen basınç diastolik (küçük)basınçtır. Tansiyon ölçümünde sistolik (büyük) ve diyastolik (küçük) kan basınçları değerlerine bakılır.

Sağlıklı bireyde kan basıncı normal değerleri büyük tansiyonun 120 mm Hg’nın, küçük tansiyonun ise 80 mm Hg’nın altında olmasıdır. Hipertansiyon, dinlenme durumunda, farklı iki günde en az iki kez tekrar edilen ölçümlerde 18 yaşını geçmiş erişkin bireyde arteriel (atardamar) kan basıncının 140/90 mmHg (14 e 9 ) daha yüksek olması olarak adlandırılır. Kan basıncının sürekli yüksek olması ile kendini gösteren, tüm vücudu etkileyen, ciddi komplikasyonları (yan etki) neden olan ve toplumda yaygın olarak görülen bir sağlık problemdir. Tedavi edilmeyen hipertansiyon hastalığının kalp yetersizliği, koroner kalp hastalığı, inme, böbrek yetersizliği, periferik arter hastalığı, aort ayrılması ve ölüm oranın artırdığı ortaya konmuştur. Hipertansiyonun komplikasyonları ve buna bağlı ölüm oranları kan basıncı yüksekliği ile doğru orantılıdır.

Hipertansiyon hastalarının büyük bir kısmını ( % 80-90) primer (esansiyel)  hipertansiyon hastaları oluşturmaktadır, bu durum herhangi bir başka hastalığa bağlı oluşmamış, devamlı arteriyel kan basıncı yüksekliğidir. Geri kalan hastalar (sekonder hipertansiyon) ise ikinci bir hastalığa bağlı hipertansiyon hastalarıdır. Aşağıdaki tabloda hipertansiyonun nedene yönelik sınıflandırması özet olarak yapılmıştır.

 
Primer Hipertansiyon Nedenleri Sekonder Hipertansiyon Nedenleri
Genetik yatkınlık Hormonsal nedenler
Aşırı tuz tüketimi            Gebelik kontrol hapları
Obezite ve insülin direnci             Adrenal bez hastalıkları (tümörü)
Düşük doğum aralığı             Akromegali (devlik)
Stresli kişilik yapısı             Triod hastalıkları
Sempatik sinir sisteminin fazla çalışması             Paratirod hastalıkları
Artıran Faktörler Renal nedenler (böbrek hastalıkları-böbrek bezi üstü hastalıkları)
Aşırı alkol tüketimi Uyku apne sendromu
Sigara içimi Nörolojik nedenler
Fiziksel aktivite azlığı Aort hastalıkları


Belirtileri,

Kan basıncının en az iki kez yüksek ölçülmesi en önemli belirtisidir. Hipertansiyon hiçbir belirti vermeden sadece tesadüfen ölçülen kan basıncı değerin yüksek bulunması ile ortaya konulabilir. Bununla birlikte en sık görülen belirtiler;
  • Enseden alın bölgesine doğru yayılan baş ağrısı,
  • Baş dönmesi,
  • Kulak uğultusu,
  • Kulak çınlaması,
  • Burun kanaması,
  • Çarpıntı,
  • Terleme ve sık idrara çıkmadır.

Kan basıncının ölçülmesi hastalığın tanısında en önemli kriterdir, bu nedenle ölçüm işlemi dikkatli şekilde yapılmalıdır. Kan basıncı ölçülecek kişi;
 
En az 10 dakika sakin bir ortamda dinlenmiş olmalı,
Son yarım saat içinde çay, kahve ve sigara içmemiş olmalı,
Kan basıncı her iki koldan ölçülmelidir.
Her iki koldan da en az ikişer dakika ara ile ikişer ölçüm alınıp ortalama değer hesaplanmalıdır.
Yüksek olan tarafın değeri dikkate alınmalıdır.

Nasıl Geçer, Nasıl Düşürülür,

Hipertansiyon tedavisi hipertansiyonun çeşidine göre uzman hekimlerce belirlenmelidir. Aşağıda genel hatları ile hekiminizin yapacağı tedavi yöntemleri hakkında özet bilgiler verilecektir;

Primer hipertansiyon, tüm hipertansiyonların %80-90’ını oluşturur. Birçok mekanizma primer hipertansiyon oluşumunda rol almaktadır. Genetik yatkınlık, artmış sempatik aktivite, sodyum tutulumunu arttıran hormonların fazla üretimi ve damar daralması, uzun süreli-yüksek miktarda sodyum, düşük miktarda potasyum ve kalsiyum alımı primer hipertansiyon sebeplerinden bazılarıdır.

Ayrıca renin salınım fazlalığına bağlı olarak artan anjiotensin II ve aldosteron fazlalığı  (böbrek, akciğer, karaciğer ve damarlar arasında kanın sıvı miktarını kontrol den bir sistem) , damar gevşeticilerin azalmış üretimi, damarlarda direnç artışı, şeker hastalığı, insülin direnci, obezite, vasküler büyüme faktörleri, kalbi etkileyen adrenerjik reseptörlerin artışı primer hipertansiyon sebeplerine eklenebilir.

Sekonder hipertansiyon tedavisinde ise arkada yatan hastalığın tedavisi en önemli unsurdur. Hipertansiyon farklı mekanizmalarla vücudu etkileyen ilaçlarla kontrol altına alınabilir veya tedavi edilir ilaç tedavisi antihipertansif tedavi olarak adlandırılır.
Bazı özel durumlarda kan basıncı yüksekliği daha dikkatli takip edilmelidir;

Diyabette Hipertansiyon
Diyabet (şeker hastalarında) hastalarında hipertansiyon sık görülen, damarsal kronik komplikasyonların gelişiminde önemli bir risk faktörüdür. Diyabetik hastalar hipertansiyon açısından dikkatle ve düzenli aralıklarla takip edilmeli kan basıncı her kontrolde ölçülmelidir. Eğer kan basıncı yüksek çıkarsa tekrar kontrol edilerek hipertansiyon olup olmadığı teyit edilmelidir. Diyabetik bir hastada kan basıncını 140 mmHg’nın altında olması hedeflenmelidir. Kan basıncı 120/80 mmHg üzerinde olan her diyabetlide yaşam tarzı değişikliği önerilir.

Gebelikte Hipertansiyon
Gebelikte hipertansiyon tedavisine başlamak için kan basıncının ne olması gerektiği hususu tartışmalıdır. ABD’de tedavi 160/105 mm Hg ve üzerine önerilirken, Kanada ‘da 140-150/90 mmHg’nın üzerine tedavi önerilmektedir. Avusturalya’da 160/90 mmHg’nın üzerinde tedavi başlanırken; sistolik kan basıncında110 mmHg’nın altına inilmesi önerilmemektedir. Komplikasyon yapmamış kronik hipertansiyonu olan gebelerde hedef değer 150/100 mmHg’nin altı olmalıdır. Bu hastalarda diyastolik kan basıncı 80 mmHg’nin altına düşürülmemelidir.

Hipertansiyonun önlenmesinde ve tedavisinde Beslenme;
 
Hipertansiyonun kontrol altına alınmasında yaşam biçimi değişiklikleri son derece önemlidir. Beslenme alışkanlıkları ve fiziksel aktivitenin yetersizliği çevresel etkenler içinde en önemlileridir.

Yaşam biçimi değişiklikleri kan basıncını anlamlı olarak azaltır.  Hipertansif hastalarda düşük risk grubunda olanlarda  (bu kararı hekiminiz verecek) yaşam tarzında yapılacak uygun değişiklikler ilk belki de tek tedavi seçeneğidir. Risk arttıkça antihipertansif (ilaç tedavisi) tedaviye hemen başlanmalıdır. Hipertansif hastalar, risk seviyeleri ve ilaç ihtiyaçları ne olursa olsun yaşam tarzlarını değiştirmelidirler. Hipertansiyon tedavisinde yaşam şekli değişiklikleri mutlak gereklidir. Aşağıdaki yaşam tarzı önerileri kan basıncı yüksek tüm bireylere önerilir.
 
  • Günlük tuz tüketiminin 5-6 gr (günlük 1 çay kaşığı) düzeyinde veya altında olmalıdır.
  • Alkol tüketimin erkeklerde günde en fazla 20-30 gr ve kadınlarda en fazla 10-20 gr olmak üzere ölçülü bir düzeyde kalmalı mümkünse sınırlandırılmalıdır.
  • Sebze, meyve ve düşük yağ içeren süt ürünlerinin öğün içinde payı artırılmalıdır.
  • Sağlık problemi olmadığı sürece boy beden indeksinin 25 kg/m2 ye düşürülmeli, bel çevresi erkeklerde 96 cm veya altı, kadınlarda 90 cm veya altı olmalıdır.
  • Haftada 5-7 gün en az 30 dakikalık orta düzeyde kardiyovasküler, düzenli egzersiz yapılmalıdır
  • Sigara kullanan bireylerde sigarayı bırakmalıdırlar, sigarayı bırakamayanlara destek verilmeli gerekirse bunun için ayrı bir tedavi uygulanmalıdır.

Bitkisel Tedavisi, Ne İyi Gelir?

 Yukarıda özetlendiği gibi hipertansiyon çok sayıda organı etkileyen ve tanısı konulduktan sonra hekim kontrolünde tedavi edilmesi gereken ciddi bir hastalıktır. Bu hastalığın oluşmasının önlenmesinde ve tedavisine destek olarak çok sayıda bitkisel alternatifler bulunmaktadır, bu alternatifler uygulanırken hekiminize (yüksek risk grubunda iseniz, antihipertansif ilaç kullanıyorsanız veya sekonder hipertansiyon hastasıysanız )danışmanız gerekmektedir burada birkaç bitkisel önerimiz var her zaman sağlıklı kalmanız dileğiyle;

Her sabah limon (1-3 limon) greyfurt, elma veya nar suyu ile karıştırılarak içilir, bundan iki saat sonra başlayarak ikindiye kadar 30 gr su ve aynı miktarda pancar suyu veya havuç suyu karışımı içilir, karpuz elma veya vişne gibi taze meyvelerden yenilir. Akşam tek çeşit yemek ve salata yenir yarım çay kaşığı öğütülmüş sinameki yemek üzerine serpilir haftada iki defa uzun oruç önerilir.

Bazı bitkilerin çaylarının da kan basıncını düşürücü etki vardır;

Beş gram ökseotunu 15 dakika kaynatarak 1 kaşık içebiliriz, lavanta yağıda yüksek seyirden kan basıncı kontrolü için kullanılabilir, on damla lavanta yağının etkisin kan basıncını düşürücü etkisin olduğu bilinmektedir. Civanperçemi bitkisinin çiçeklerinin çayı hem lezzet hem de kan basıncın kontrol altın almada yardımcı olur ve zeytin ağacının yeşil yaprağında bulunan bileşik hipertansiyon düşmesinde katkı sağlar, zeytin ağacı yaprağını on dakika kaynatarak aç karnına akşam alabilirsiniz